Kadim Tarihlerden Kalan Ünlü Batıl İnançlar
Eski zamanlardan bu yana insanlar kehribar maddesinin elekteriksel çekimini yani ufak saman veya kağıt parçalarını çekmesi olayına çok şaşırmışlar ve bunu doğaüstü olaylarla açıklamaya çalışmışlardır. Özellikle mıknatısa uzun zaman anlam verememişlerdir ve önemli doğa üstü güçlerin oluşumuna yorulmuştur. Bu yüzden uzun bir zaman mıknatıs tozu yutularak şifa aranmıştır.
Yüksek tepelerdeki özellikle yıldırım çarpan ağaçlara tanrının indiğini o sırada ve orada bir süre oturduğuna inanırlardı bu yüzden böyle havalarda o dağlara çıkar o ağaçların yanına gider köklerine vurup tanrıdan yardım isterlerdi.
Tahtaya Vurma Geleneği de işte tam bu oluşumdan bize kalmıştır.
Örneğin Ortaçağ Avrupası’nda çift sürmeye başlamadan önce sabanın çevresinde yanan bir mumla birlikte üç kez ekmek ve yulaf gezdirirlerdi. Bir kuyunun içine ekmek atılırsa kuyunun kurumayacağına inanılırdı.
Uzun bir süre batıl inançlar hurafe mi tartışması devam etmiştir. Ancak şu unutulmamalı o adımlardan yola çıkarak bugünkü cevaplar bulunmuştur. Yani onlar merakın bir başlangıcıdır.
Bu tür sorular hassasiyet gerektir çünkü “medyum” veya “hoca” gibi unvanlar çeşitli kültürlerde ve toplum içerisinde farklı anlamlar ve inançlar taşıyabilir. Kendilerini medyum veya hoca . . .
Rahmani işlemler veya medyumlarla ilgili konular hassas olabilir ve güvenilirlikleri ve etkileri konusunda net bir bilgi sağlamak zor olabilir. Bu tür konulara yaklaşırken özenli olmanız . . .